Di@logname
Susmakta dialogdur.
İnsanoğlunun etrafını algılamaya baslaması esittir dialoglaşmasıdır derim.
Ana rahmine düşen ilk embriyo, embriyo olur olmaz kendinden başka bir ŞEY´le karşılaşıyor, buda ilk dialoglanmadır.
Bebeğin ağlaması bebeğin lisanıdır.
Artık lisan dialogda bir araçtir. Gördüğünü yorumlayma, yorumladığını hafızasından dışarı taşıma
En kolay en doğal dialog dur.
Sohbet ,tartışma ,istekbildirme yada red etme.
Önce en yakını ile, sonra giderek daha uzaktakilere ulaşma imkanları arama, yaratma.
Dağlarda ateş yakmak,Davul benzeri ses veren araclar yaratmak.
Daha uzaklara ulaşmak için mektup yazıp kuşlarla göndermek.
Yani mektuplaşmak, yazışmak. Yazının bulunması ve kullanılması. Yazı ile birlikte yaratılan, birikmiş düşünceyi aktarmayla birlikte ayni zamanda arşivleme imkanı. Bununlada Geçmiş ve gelecek zaman arasinda bir buluşturma taniştirma ve de geçmişten öğrenme sürecine imkan verilmesi.
Yani yaşanan tarihle dialoglanma imkanının yaratılması.Yaşananın yitip gitmesinin engellenmesi.
Sanatin yaratılması.Insanın sivilleşmesi.Medeniyet hep duygu ve düşüncelerin karşılıklı paylaşılması ile mümkün olabilmiştir.
Dialog hem yaratılan hemde yaratandır. Bir ögretmen öğrettikce kendi de öğerenir.
Öğretmekte öğrenmekte dialogdur. İster telefonlaşma, ister chat´lesme, ister rakı masasında derin muhabbet,
hatta sadece bakışmakta bir dialogdur.
Ve hatta Susmakta, küsmekte bir tavırdır bir dialogdur.
24 01 2009
Berlin ´den Babacan
Radyo 
Anasayfa